Yargıtay Kararları

İtirafçının Beyanlarının Tek Başına Hükme Esas Alınamayacağı

İtirafçı sanık olup tanık sıfatı ile dinlenilen, etkin pişmanlıktan yararlanmak için sanık aleyhine beyanda bulunma hususunda hukuki menfaati bulunun … isimli kişinin anlatımı tek başına hükme esas alınamayacağından


Tebligat Kanunu 21/2 Kapsamında Geçersiz Tebligat

Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.


Doktor Hatası ve Komplikasyon Halinde Tazminat - Kusur Tespiti

Davacının tedavisinin ameliyat sırasında kullanılan aletin kimyasal yapısından kaynaklandığı belirtildiğine göre mahkemece dosyanın, hastahane, malzeme vc ihale konularında bilirkişi heyeti oluşturularak kullanılan malzemenin ameliyatlarda kullanılması açısından Türk ve uluslararası standartlara uygun olup almadığı ihale sırasında hastahanenin bu hususta gerekli özeni gösterip göstermediği ve davalıların hukuki konum ve sorumlulukları, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilip yapılması gerekenle, yapılan işlemlerin ne olduğunu değerlendirerek olayda davalılara kusur izafe edilip edilmeyeceğini nedenleri ile açıklayan, taraf, mahkeme vc Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırmak ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar vermektir.


Ödeme Emri Tebliğ Edilmeden İcra Takibine Yapılan İtiraz Hükümsüzdür.

Bu durumda, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden, borçlunun icra dairesine itirazı sonuç doğurmaz.
O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.


Haksız Mal Edinme ve Gizleme Suçu

Yerleşmiş yargısal kararlarda, eylemin tek olması koşulu, hareketin tek olması olarak kabul edilmiştir. Konu öğretide de ele alınmış ve kimi yazarlar aynı görüşü savunarak, "tek eylem" terimini, iradi karara dayanan tek hareket olarak kabul etmişlerdir. (Artuk, M.E.-Göçen, A.-Yenidünya, C., Ceza Hukuku Genel Hükümler, sh.846; Yüce, T.T., Ceza Hukuku Dersleri, sh.379.) Fikri içtimanın gerçekleşmesi için gerekli olan diğer koşul ise, yasanın farklı hükümlerinin ihlal edilmiş olmasıdır.


Elektronik Tebligat Adresi Bulunan Avukata Normal Yolla Yapılan Tebligat Yok Hükmündedir.

İlk derece mahkemesince; 28/03/2019 tarihinde borçlu vekilinin yüzüne karşı tefhimden itibaren 10 gün içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği, 02/04/2019 tarihinde borçlu vekili tarafından süre tulum dilekçesi sunulduğu, gerekçeli kararın borçlu vekiline posta yolu ile 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, gerekçeli istinaf dilekçesinin, posta yolu ile yapılan tebliğe göre 10 günlük sure geçtikten sonra 23/05/2019 tarihinde sunulduğu görülmüştür Ancak yasal düzenlemelere göre, tebligat yapılan kişinin avukat olduğu nazara alındığında. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrası tebligatın elektronik yolla yapılmasını zorunlu kılıp posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan borçlu vekilinin gerekçeli istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun gerekçeli istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar incelenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelenerek karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.


Bankasya ve sendika üyeliği örgüt üyeliği için yeterli değildir.

Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır.


Etkin Pişmanlık Kapsamında HAGB ve Ceza Verilmesine Yer Olmadığı Kararı

Suç işleyen ya da suç şüphesi ile takip edilen/soruşturulan kişilerin belli ölçüde yakalanma korkusu taşıyacağının doğal bir durum olduğu da gözetildiğinde, kural olarak gıyabında düzenlenmiş yakalama emri bulunsa da kendiliğinden/gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde TCK'nın 221/4. maddesinin ikinci cümlesi gereğince cezasından indirim yapılması gerekecektir. Ancak örgütsel faaliyetlere devam ederken hakkında soruşturma açıldığını ve yakalama müzeakkeresi düzenlendiğini bilmesine rağmen bu soruşturmayı sonuçsuz kılmak için kaçan failin makul olmayan bir zaman sonra gelip teslim olmasının gönüllü teslim olarak kabul edilmesine de yasal olanak bulunmamaktadır.


İş kazasında bakıcı gideri

Davacı işçinin su ve kanalizasyon hattı inşaatında boru döşeme ustası olduğu, asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, giderek, sigorta müfettişinin asgari ücret üzerinden yapmış olduğu saptamanın ve işverenin sunduğu imzalı bordroların gerçeği yansıtmadığı açık-seçiktir. Nitekim davacı taraf da işverenin düzenlediği bordrolarına gerçeği yansıtmadığından bahisle itiraz etmiştir. Davacının asgari ücretle çalışmadığının kabulü doğrudur. Ne var ki davacının tazminatına esas alınacak ücretin belirlenmesi sırasında yanılgıya düşülmüştür. Gerçekten davacının sigorta müfettişine olay tarihindeki ücretinin 650,00 TL olduğuna ilişkin beyanda bulunduğu ve bu ücretin bir kısım tanık tarafından doğrulandığı görülmektedir. Hal böyle olunca davacının beyanında geçen ve tanık anlatımı ile doğrulanan bu ücretin gözardı edilerek, İnşaat Mühendisleri Odası'nın bildirdiği net asgari ücretin 2,33 katı düzeyinde kalan ve davacı tarafından beyan edilen ücretin dahi üzerinde olan bir ücretin tazminatın hesaplanmasında esas alınması isabetsiz olmuştur. Öte yandan davacının başkasının yardımına muhtaç olması nedeniyle asgari ücretle bakıcı gideri hesaplanması doğru ise de, bakıcı giderinin ödenmesi sırasında bakıcıyı çalıştıran davacının brüt asgari ücret kadar bir ödeme yapmasının gerektiği düşünülmeden bakıcı gideri olarak asgari ücretin brütü yerine neti kadar harcama yapılacağının kabulü ile net asgari ücretle bakıcı giderinin hesaplanması da hatalıdır.


Gerilla marşı söylemek veya açlık grevine destek vermek örgüt propagandası

Sanığın terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde slogan attığı belirlenemediğine göre, ''gerilla marşının'' anılan Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasının ilk cümlesi kapsamında kalmadığı, bu Kanunun 7/2-b bendinde tahdidi olarak sayılan yöntemlerin kullanılmadığı anlaşılmakla, unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir.


Utanılacak işleri sıkılmadan yapan, utanmaz, sıkılmaz, terbiyesiz kimse demek hakaret midir?

Eon/Fransa davasında AİHM, bir siyasi eylemcinin, 2008 yılında Fransa Cumhurbaşkanı‘nın ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanı korteji geçmek üzereyken, üzerinde “Defol git, salak herif yazılı bir pankart açarak Fransa Cumhurbaşkanı'na hakaret etmekten hüküm giymesini incelemiştir. AİHM, bu içtihadında yerginin, pek çok kez, özünde var olan abartma ve saptırma vasıfları yoluyla, doğal olarak kışkırtmayı ve galeyana getirmeyi amaçlayan bir sanatsal ifade ve toplumsal eleştiri biçimi olduğunu belirttikten sonra, ceza verilmesinin, güncel konular hakkında yergi niteliğinde ortaya konulan ifade biçimleri üzerinde bir soğutma etkisi yapmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Bu tür ifade biçimlerinin kendisi, kamu menfaatini ilgilendiren sorunların serbestçe tartışılmasında oldukça önemli bir rol oynayabilmektedir ki; serbest tartışma olmadan demokratik toplum mümkün olamaz (Eon / Fransa, 26118/10, 14.03.2013) 


Rapor Tarihindeki Bakiye Ömrün Hesabı Hatalı Olup Kaza Tarihindeki Yaşına Göre Bakiye Ömür Hesabı Yapılmalıdır.

Buna göre tazminat bilirkişisinden, davacının kaza tarihindeki yaşı esas alınarak TRH 2010 tablosuna göre bakiye ömrünün belirlenmesi yönünden davalının itirazlarını da karşılar nitelikte ek rapor alınarak (temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da dikkate alınmak kaydı ile) hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.